Sakız Adası’nın tarihi, geçmişinden bugüne kadar sürekli güzelleştirilmesi ve çağdaşlaştırılması için yapılan çabalarla doludur.
SAKIZ ADASI’NIN KÖYLERİNDE VE ŞEHRİNDE DOLAŞMA
Sakız Adası’nın tarihi, geçmişinden bugüne kadar sürekli güzelleştirilmesi ve çağdaşlaştırılması için yapılan çabalarla doludur. Zor ve meşakkatli olan bu çabalar uğruna, bazen isteyerek bazen de istemeyerek, tarihin bıraktığı izler kurban edildiler.
Sonuç olarak, Sakız’ın merkezi daha çok hoş olmayan, uyumsuz bir görüntüye sahip oldu. Ancak bu uyumsuzluğun içinde geçmişi arayacak olursak bugünün daha çok anlaşılır ve daha çok ilginç olduğundan emin olabiliriz.
Vunaku Meydanı: Meydan adını daha önceden orada bulunan küçük tepeden almış. (Vouno- Yunanca dağ demektir ve Vunaki- küçük dağ tepecik anlamındadır). Bizans ve Cenovalılar dönemlerinde Vergi ve Ticaret Meydanı anlamına gelen ”platia Foru ve Emboriu” olarak adlandırılıyordu. Osmanlı egemenliğinin olduğu dönemde ise askerlerin eğitim alanı olduğu için ”Kılıç Meydanı” olarak adlandırılmıştır. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra farklı isimlerle anılan meydan en son ”Plastira Meydanı-Platia Plastira” olarak adlandırılmıştır. Plaka’daki antik Lisikrat kalıntılarının kopyası mermer çeşme (1900) meydanın değişmeyen kalıcı değerlerinden biridir.Dimotikos Kipos -Halk Bahçesi- 1912 yılından sonra yapılmıştır. 1972 yılında Kanaris’in heykeli meydana yerleştirilmiştir. Meydanın yakınında Aplotarias Caddesi başlar.
Aplotarias Sokağı: Sakız Adası’nın kırsal kesime giden ticaret yoludur. Aplotarias Caddesi adını Yunanca’da ısermekı anlamına gelen ıııııı /aplono/ kelimesinden almıştır. Sakız Adalı tüccarların orada ipek kumaşlar yayıp sermeleri ve kilden çömlekleri güneş altında kurutmak için sergilediklerinden dolayı bu adı aldığına inanılır.
Sakız Adası’nın şehir merkezi bugünkü konumuyla hemen hemen aynı yerde, antik çağlardan günümüze kadar yerleşim alanı olma özelliğini taşıyan limanın çevresinde gelişerek büyümektedir. Limanın varlığı, adanın coğrafi konumunun etkisiyle birleşince (M.Ö. 7. ve 4. yy boyunca) adanın oldukça gelişmesine yardımcı olmuştur. Ancak I. yüzyılda adanın limanının ihmal edilmesi, İudeaının Kralı İrodis’in ”yeni bir liman” inşa etmesine neden olur.
Daha sonraki yüzyıllar boyunca Cenovalılar adada hakim oldukları süre içinde (14. ve 16. yy) liman o dönemin askeri ve ticari tüm ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşılayabilsin diye limanda önemli eserler yapmışlardır. Limanın kuzey tarafında bulunan Bizans kalesi de bugünkü son şeklini o zaman edinmiştir. 1566 yılında- ki Osmanl işgâli limanın iyi koşullarda korunmasının tamamen göz ardı edilip umursanmadığı dönemin başlangıcıydı. Böylece yavaş yavaş liman gemiler için uygun olmaktan çıkmıştı. Yapılan baskıların ardından, Osmanlı idareciler 1895 yılında imparatorluk fermanıyla 1895 yılında yeni limanın inşasını (aynı yerde) Sakız Adası Liman ve Rıhtımlar Birliğine devretti.
1904 yılında inşası tamamlanan liman bazı değişikliklerin ve gelişmelerin eklendiği bugünkü limandır. Sakız Adası özgürlüğüne 1912 yılında kavuştu. 1950 yılına kadar liman ve rıhtımlar birliği limanı idare ediyordu. Bu yüzden de bir süre sonra Liman Veznesi’ni de üstlendi. Yeni limanda inşa edilen ilk bina birliğin yazıhanesi olan, bugünkü L. Aigaiou ve Kanari Caddeleri’nin köşesinde bulunan turizm acentalığının bulunduğu binaydı. Eskiden kahvehanelerin bulunduğu şimdiyse tüm kafe ve barlar- la birlikte lokantaların hakimiyetindeki Sakız’ın rıhtımı olan Aigaiou Caddesi’nin tamamı 19.yüzyılda yeni limanın yapılmasıyla oluşmuştur. Limanlar ve Rıhtımlar Birliğiınin binası Limanın güney tarafından görünüşü. Eskiden limanın sınırları rıhtımın paralel, boyunca ve arka sokaklarına kadar uzanıyordu.
Gümrük binasının dış cephesinin duvarında, Alman İşgali döneminde 1944 yılının Şubat ayında İsveç Gemisi WIRIL ‘in batırılmasıyla hayatlarını kaybedenlerin adlarının yazılı olduğu bir plaket bulunmaktadır. Gıda taşıyan gemi KIZIL HAÇ’a aitti. Bugünkü gümrük binasıyla aynı yerde Sakız Adası’nın limanında bombalandı.
Yeni limanın binası (19. yy sonunda) girişte sağ tarafta bulunmaktadır. İlk önceleri Liman Müdürlüğü olarak kullanılıyordu. Ardından denizcilerin yatakhanesiydi. Bugün ise kafe-bar olarak kullanılıyor.
Sinema Tiyatro Salonu Rex: 1940 yılında inşa edildi. Atina’daki Rex sinemasının küçüğüdür. Son on yıldır kullanılmayan bu muhteşem bina Sakzı Adası belediyesine ait.
Melek Paşa Çeşmesi Halk deyişiyle Mermer Çeşme: 1768 yılı yapımı çeşme o dönemde adadan gelip geçmiş tüm seyyahların ondan söz etmesi sayesinde adanın karakteristik özelliklerinden biri olmuştur.
Sakız Adası, Ege Denizi’nde Yunanistan’a ait bir adadır ve Türkiye’nin batısındaki Çeşme kıyılarının karşısında yer alır. Ada, özellikle sakız ağacından elde edilen ve tıp, kozmetik gibi çeşitli alanlarda kullanılan damla sakızı ile ünlüdür. Tarihi ve kültürel zenginlikleri, güzel plajları ve geleneksel köyleriyle turistler için popüler bir destinasyondur. Bu güzellikleri profesyonel Türkçe rehberlik hizmetlerimizle, bizimle keşfedin!